"Türk Kahvesi" geleneksel Türk mutfağının vazgeçilmez unsurlarındandır. Gerek elde edilişi gerek yapılışı gerekse içimiyle diğer kahve çeşitlerinden oldukça farklı ve kendine özgüdür. Daha önümüze gelmeden kendini kokusuyla hissettiren kahve, bir dinlenme vesilesi ve sohbet bahanesidir. Türk kahvesini özel yapan diğer bir neden de kendine has bir kültür oluşturmasıdır. Kız isteme töreninde kahve içilmesi bu kültürün örneklerindendir.
Kahvenin Arabistan'dan Batı'ya açılımı Osmanlı üzerinden olmuştur bu yüzden de Avrupalılar kahveyi Türk içeceği olarak adlandırmışlardır. Türk kahvesi kültürü ve geleneği 2013 yılı itibariyle ülkemiz adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmiştir.
Türkçede gündelik hayatımızda kullandığımız ve kahve içme kültüründen kaynaklanan birçok atasözü bulmak mümkündür. "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır." , " Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane."
"Türk Mutfak Kültüründe Kahve" metnimizi işlerken bu kültürü tanıtmak ve bu kültürün devamını sağlamak amacıyla öğrencilerimizden evlerinde Türk kahvesi pişirip içmeleri istendi. Ortaya bol köpüklü ve nefis görüntüler çıktı...
Lezzetin hikayesini anlatan sevgili öğrencilerimize ve Türkçe öğretmenimiz Nesibe Gökmen'e teşekkür ederiz.
Ekm
İş, oluş veya durum bildiren sözcüklere Fiil(Eylem) denir. Fiiller zaman ve anlam özelliklerine göre türlü ekler alarak değişik biçimlerde kullanılır. Bu kullanılış biçimlerinin her birine "Kip" denir. Kipler "Haber Kipleri" ve "Dilek Kipleri" olmak üzere ikiye ayrılır...
Türkçe dersimizde bu konuyu pekiştirmek amacıyla "Küplerle Kipler Oyunu" oynadık.
Birinci küpümüzde fiil kök ve gövdeleri, ikinci küpümüzde kipler, üçüncü küpümüzde şahıslar vardı. Öğrencilerimiz bu küpleri rastgele atarak üst tarafa gelen bölümlerde yazan fiilleri, yine küplerde karşılarına çıkan kip ve kişiye göre çekimlediler. Zamana karşı verilen mücadeleyle eğlenerek öğrendik...
Harikasınız. Teşekkürler Nesibe Gökmen öğretmenimize ve sevgili öğrencilerimize....
Bilindiği üzere 20 Haziranda kutladığımız babalar gününde, okulumuzdaki tüm babalar adına bir fidan bağışlayarak günün en anlamlı hediyesini bizlere takdim eden Türkçe öğretmenimiz Nesibe Gökmen' e teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunarız.
İyi ki varsınız....
İstiklal Marşı, parçalanmış, darmadağın edilmiş, yok olmak üzere olan bir milletin, yeniden doğuşunun, şahlanış destanıdır.
İstiklal Marşı, Mustafa Kemal'in önderliğinde Türk milletinin verdiği ölüm kalım mücadelesini, Türk milletinin bağımsızlığa olan düşkünlüğünü, bayrak sevgisini, vatanımızın güzelliğini dile getiren bir şiirdir.
Bugün İstiklal Marşı'mızın TBMM tarafından kabulünün 100. yıldönümüdür.
Milletimizin gönlünde İstiklal Marşı'mızın ayrı bir yeri vardır. Milletimizin çektiği sıkıntı ve acıları bizzat kendisi de yaşayan Mehmet Akif Ersoy, milletimizin kalbinden geçenleri, bir sanatçı duyarlılığıyla sezinlemiş, vatan aşkıyla yanıp tutuşan gönüllere tercüman olmuştur.
İstiklal Marşı'mızı hem şiir hem de taşıdığı anlam ile en güzel şekilde öğrendiğimiz takdirde, vatanımızın, ecdadımız tarafından düşman elinden kurtarılarak, nasıl bağımsızlığına kavuşturulduğunu daha iyi anlar, vatanımıza, bayrağımıza ve bağımsızlığımıza olan sevgi ve bağlılığımızı daha üst seviyelere çıkarmış oluruz.
Biz de 6-D sınıfı öğrencilerimizle İstiklal Marşı'mızın kabulünün 100. yılında bize emanet edilen değerlere sahip çıktığımızı göstermek adına çocuklarımızın ellerinden temsili birer Türk bayrağı yaptık. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'u, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi saygı ve minnetle andık.
Bu anlamlı etkinlik için sevgili öğrencilerimize ve Türkçe öğretmenimiz Nesibe Gökmen'e teşekkür ederiz.
Gördün de beni bendettin,
Ne suçum görüp aman terk ettin,
Ağyar ile ülfet ettin,
Ne suçum görüp aman terk ettin!
Ooof, hay Hak!
Diyelim bu gece de Mevla'm işimizi rast getire.
Yar bana bir eğlence medet!
Kande varsa âşık-ı biçare cananın arar,
Dert ile bimar olan elbette dermanın arar.
Aman bana bir eğlence yar hey!
Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına hayali, hayalbaz denir. Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle yapılır. Bu iki karakterin gerçekten yaşayıp yaşamadığı, yaşadıysa nerede nasıl yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir. Rivayete göre Hacivat ve Karagöz, Orhan Gazi devrinde Bursa'da yaşamış cami yapımında çalışan iki işçidir. Kendileri çalışmadıkları gibi diğer işçilerin de çalışmasını engellemektedirler. Orhan Gazi'nin, "cami vaktinde bitmezse kelleni alırım" dediği cami mimarı, camiin vaktinde bitmemesinden dolayı Karagöz ve Hacivat'ı şikâyet eder. Bunun üzerine bu ikili başları kesilerek idam edilir. Karagöz ve Hacivat'ı çok seven ve ölümlerine çok üzülen Şeyh Küşteri, ölümlerinin ardından kuklalarını yaparak perde arkasından oynatmaya başlar. Bu sayede Hacivat ve Karagöz tanınır.
Hacivat'ın asıl adının Hacı İvaz olduğu söylenir. Hacivat karakteri düzeni temsil eder. Nabza göre şerbet verir. Kişisel çıkarlarını her zaman ön planda tutar. Az buçuk okumuşluğundan dolayı yabancı sözcüklerle konuşmayı sever. Perdeye gelen hemen herkesi tanır, onların işlerine aracılık eder. Alın teriyle çalışıp kazanmaktan çok Karagöz'ü çalıştırarak onun sırtından geçinmeye bakar.
Oyunun hiç şüphesiz başrol oyuncusu Karagöz'dür. Okumamış bir halk adamıdır. Hacivat'ın kullandığı yabancı kelimeleri anlamaz ya da anlamaz görünüp, onlara yanlış anlamlar yükleyerek ortaya çeşitli nükteler çıkarırken bir taraftan da Türkçe dil kuralları ile yabancı kelimeler kullanan Hacivat ile alay eder. Her işe burnunu sokar, her işe karışır, sokakta olmadığı zaman da evinin penceresinden uzanarak, ya da içerden seslenerek işe karışır. Dobra, zaman zaman patavatsız yapısından dolayı ikide bir zor durumlarda kalırsa da bir yolunu bulup işin içinden sıyrılır. Çoğu zaman işsiz, geçim derdindedir. Hacivat'ın bulduğu işlere girip çalışır. Başında ışkırlak adı verilen oynak bir şapka vardır. Ve Karagöz'de böyle tanınır.
Hacivat ve Karagöz oyunundaki diğer karakterler kısaca şunlardır: "Zenne, Hikmet Ağa, Tuzsuz Deli Bekir, Arap, Frenk, Zeybek, Tiryaki, Çelebi, Arnavut, Beberuhi."
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz
Kuklacı felek usta, kuklalar da biz
Oyuna çıkıyoruz birer ikişer
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
Geleneksel Türk Tiyatrosu'nda gölge oyununu olarak bilinen Karagöz ve Hacivat' ı unutmamak ve yaşatmak adına 5/F sınıfı öğrencilerimizle kurduğumuz perdede "Öyle Denmez" metnini canlandırdık. Hem eğlendik hem öğrendik.
Bu güzel etkinliğimizi yapan çalışkan öğrencilerimize ve Türkçe öğretmenimiz Nesibe Gökmen'e teşekkür ederiz.
Mrt
Bilgiye ulaşmak okumayla sağlanır. Okuma alışkanlığı ve sevgisi olan insan; kendisine ve herkese, her şeye karşı meraklıdır, içindeki yeteneği çıkarmayı bilir, düşünce gücü geliştirir, bilgileri süzgeçten geçirerek kendisi için yararlı hale getirir, eyleme geçer mutlu olur.
Toplumumuzda kitap okuyan insanlar çoğaldıkça, kültürel gelişme gerçekleşir, eğitim seviyesi yükselir. Eğitim seviyesi yükseldikçe bilinçli, doyumlu, mutlu yaşayan insanların sayısı artar. Bu öyle bir süreçtir ki, eğitim insanı geliştirirken insan da eğitimi geliştirir. Eğitimin temel aracı ise kitaptır. Kitap okumayı sevmek, okuma alışkanlığı kazanmak bu anlamda toplumun geleceği için çok önemlidir.
Kitap okumayı alışkanlık haline getiren bir insan bilgiye ulaşmayı, bilgiyi kalıcı hale getirmeyi, düşünmeyi, fikir üretmeyi öğrendiği için önce akademik başarısı yüksek olur, daha sonra da kendi kişilik gelişimini sağladığı, insanlarla iletişimi öğrendiği için hayat başarısı yükselir.
8/F sınıfında Okuma Becerileri dersinde sıcak bir çay, kahve eşliğinde okumanın keyfini çıkardık.
Harika etkinliğimiz için sevgili öğrencilerimize ve Türkçe öğretmenimiz Nesibe Gökmen'e teşekkür ederiz.
Sözcüklerin cümle içindeki görevlerini belirtmek ya da sözcüklerde yeni sözcük üretmek amacıyla kullanılan seslere ek (takı) denir.
Ekler, yapım ekleri ve çekim ekleri olmak üzere iki ana başlıkta incelenir:Sözcüklere gelerek onlardan yeni sözcükler türeten eklere yapım eki denir. Yapım ekleri eklendiği sözcüğün anlamını da türünü de değiştirir.
Sözcüklere gelerek onların cümle içinde değişik görevlerde kullanılmasını sağlayan eklere çekim eki denir. Çekim ekleri, kelimenin biçimini değiştirir; anlamını değiştirmez.
Türkçe dersinde ekler konusunu somutlaştırmak için bir "Takı Töreni" adlı bir etkinlik düzenledik. Çeşitli tutarlardaki paraların arkasına yapım eki ve çekim eki almış sözcükler yazıldı. Öğrenciler bunlardan birini alarak arkasında yazılı sözcüğü inceleyip çekim eki almış bir sözcükse geline, yapım eki almış bir sözcük ise damada taktı. Eğlenerek konuyu pekiştirmeye çalıştık.
Geleneksel tekı törenini derslerine uyarlayarak dersi, daha anlaşılır ve ilginç hale getiren Türkçe öğretmenimiz Nesibe Gökmen'e ve etkinliğimize katılan sevgili öğrencilerimize teşekküe ederiz.
Mehmet Akif Ersoy'un 20 Aralık doğum günü, 27 Aralık ölüm günü olmasından dolayı İçişleri, Milli Eğitim ile Kültür ve Turizm Bakanlıklarının müştereken çıkardığı yönetmelikle 20-27 Aralık "Mehmet Akif Ersoy'u Anma Haftası" ilan edildi.
Akif, 1873 yılında Aralık ayında, İstanbul'un Fatih ilçesinin Sarıgüzel semtinde doğmuş ve 27 Aralık 1936 Pazar günü, saat 19.45'te Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda vefat etmiştir. Mehmet Akif'in babası Mehmet Tahir Efendi (1826-1888) ve annesi Emine Şerife Hanımdır (1836-1926).
Akif hem fikir hem de faaliyet adamıydı. Akif'in hayatı tek düze bir hayat değildi. O bazen Baytar Mektebinde, bazen Ziraat Bakanlığında, bazen Teşkilat-ı Mahsusa'nın isteğiyle Necid çöllerinde, bazen Berlin'de ve Anadolu'nun köy, kasaba, il ve ilçelerinde halkı aydınlatırken görülür. Çünkü milletin hali ve vatanın kurtarılması, onun yüreğini yakan milli onur meselesiydi.
İstiklal şairimiz Mehmet Akif, son asırda savaşlarla, yenilgilerle, bunalımlarla boğuşan milletimize umut aşılamış, adeta bir milletin tarih sahnesine yeniden çıkmasına katkıda bulunmuş müstesna bir şahsiyettir.
Milli şairin, Safahat, Süleymaniye Kürsüsünde, Halkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hatıralar, Asım, Gölgeler adlı eserleri Türk edebiyatının büyük eserleri arasında yer alıyor.
İstiklâl Marşı'nı "Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm." diyerek Safahat adlı eserine koymayan Mehmet Akif Ersoy' u saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz...
Etkinliği düzenleyen öğrencilerimize ve Türkçe öğretmenimiz Nesibe GÖKMEN'e teşekkür ederiz.
Öğrencilerimizin öğretmenleri ile ilgili hazırlamış olduğu aksortiş şiir çalışması öğretmenler günümüzün en güzel sürprizi oldu.
Birbirinden güzel aksortiş çalışmaları için sevgili öğrencilerimize teşekkürler...
İşte o harika akrostişler....
Emeklerin çoktur bize,
Renk kattın hepimize,
Hakkın çoktur üzerimizde,
Anarız seni saygı ve sevgiyle,
Ne güzel okulumuz seninle.
Müdür yardımcılarının hasısın,
Umutlarımda, dualarımda bil ki varsın,
Sorun olursa hep sen bakarsın,
Arkadaş, abi, can yoldaşsın.
Ağır olsa da elin,
Yüreğin tatlı ve derin,
Destek verir, yol gösterir sözlerin,
Işık tutar bize bilgilerin,
Ne güzeldir öğütlerin.
Elleri sıcacık,
Naiftir yüreği,
Ezdirmez öğrencisini,
Samimiyet kokar sevgisi.
En sempatik öğretmenimiz,
Mutluluk verir dersi ile,
İnce düşünür her öğrencisine,
Ne güzel anlatır konuları,
English öğretmenim.
He işte o zaman geldiğinde,
Atar kalbim küt küt,
Sinirli olsanız da biraz,
Aslan gibisiniz maşallah,
Nazar değmesin inşallah.
Ne güzel ders anlatır ders içinde,
Unutsam bile geri hatırlarım,
Renk katarsın bizlere,
Can katarsın derslere,
Anlamasak bile,
Niye anlamadın demezsin.
Gülen gözleriyle işler dersi,
Ağzından çıkan her kelime altın işli,
Masal gibi anlatır her dersi,
Zor gelmez hiçbir teori,
Ezber değil öğreticidir cümleleri.
Gül gibi güzelsin,
Ay gibi parlaksın,
Menekşe gibi kokarsın,
Zambak gibi açarsın,
Ellerimde kokuların.
Bedriye Hoca'mız
En şanslı öğrencileriniz
Dün hiçbir şey bilmezken,
Rengarenk dünyalara kapıları açtın,
İzini kaybetmeden,
Yeniden doğarak,
Ellerinden tutacağız.
Neler neler öğrettin bize,
Emek harcadın hepimize,
Senin sayende biz öğrendik,
İstekle sizi dinledik,
Biz sizi çok sevdik,
Emeklerinizle bugünlere geldik.
Sevginin timsalisiniz,
Eğitimde bir numarasınız,
Var mı sizin gibi merhametlisi,
İnci gibi parlak,
Melek kadar güzelsiniz.
Dünya sizinle güzel,
Etrafımızda siz olunca,
Ne ister ki insan başka,
İlgi sizden olunca,
Zaman hızla geçer derste siz olunca.
Ferahlatıyor yüzünüz,
En sevdiğim öğretmenim,
Yeni yeni tanıştık,
Zannımca hep yan yanaydık,
Annem kadar sevdim sizi.
Yasemin gibi açtın bize,
Al yanaklı öğretmenim,
Sesin güzel bir şarkının ezgisi gibi,
Elleri pamuk olan öğretmenim,
Minnetimiz çoktur size,
İlginiz sınırsızdır bize,
Ne güzelsin öğretmenim.
Nazar değmesin size,
En bilgili öğretmenimize,
Vurdunuz kalplerimizden bizleri,
İnce ince öğrettiniz bilgileri,
Ne yücedir öğrettiklerini
Sevgiyle öğrettin bize,
Emeğin var üstümüzde,
Merhametliydin her zaman,
Acı tatlı her günde.
Canım öğretmenim,
Arar gözlerim her gün seni,
Nice yıllar unutma beni,
Sevgiyle anarım hep seni,
Emeklerinle sevdirdin kendini,
Teşekkür eder, öperim ellerini.
Zamirler, sıfatlar, fiiller,
Eğlencelidir seninle dersler,
Yüklem başta ise devriktir cümleler,
Nasıl akılda kalmaz bu bilgiler,
Ebedi sana saygılar, sevgiler,
Pek yakışır yüzüne gülüşler.
Özleriz hep derslerini,
Zevkle çözeriz problemleri,
Canla başla dinleriz seni,
Alan, çevre vız gelir bize senle,
Ne olur bırakma bizi başka ellere.
Ağırbaşlı canım öğretmenim,
Yüreğimdesin hep sen benim,
Tertemiz kalbin senin,
Emanet bize öğrettiklerin,
Nasıl unutulur senin sözlerin.
Şenlenir okulumuz seninle,
Emeğin çoktur hepimizde,
Verimli ders çalışma planları elimizde
Kıymetini biliriz bizler de
İçimizde, kalbimizde her yerde,
Yaşıyoruz sevginle,
Emanetiz biz sizlere.
Bilgilerinle yol gösterirsin,
Üzülsek hep bizimlesin,
Liderimiz, önderimizsin,
Emek verir, özenirsin,
Ne de güzel rehbersin,
Tutan ellerimden hep sensin.
Özlemimsin canım öğretmenim,
Zor günlerimde hep yardım ettin,
Leylak gibisin öğretmenim,
En sevdiğim kişi sensin,
Meleğimsin canım öğretmenim.
Sevginle yüceltirsin bizi,
Adam ettin hepimizi,
Dersini dinleriz ilgiyle,
Işık saçarsın bilginle,
Kal hep sen bizimle.
Rakamlar, sayılar kafamda,
Uçuşuyor sağa sola,
Kesirler, üçgenler tahtada,
İlgi ile anlatırsın sınıfta,
Yaş problemleri biraz zor ama,
Eninde sonunda kavratırsın sen bana.
Papatya gibisin beyaz ve ince
Ellerim titrer seni görünce,
Lal olur dillerim sen soru sorunca
İstekle gelirim dersin olunca,
Ne güzel öğretmensin sen Pelin Hoca.
Ay gibi doğdun sınıfımıza,
Renk kattın hepimize,
Zekâtı, orucu, namazı öğrettin bize,
Umreye gidelim inşallah seninle.
Fırtınalar estirirsin derste,
Anlatılmaz, sevgin yüreğimizde,
Türkçeyi sevdirin hepimize,
Mavi gözlerinle daldık derinlere,
Ayrılacağız maalesef sizinle bu sene.
Ay yüzlü güneş gibi sıcaksın,
Yüreğimizi sevginle ısıtırsın,
Şefkatinle bizi sararsın,
Eğitimde sen bir numarasın.
Ahlakınla örneksin sen bizlere,
Yetiştirirsin bizleri sevginle,
İşleriz dersleri hep neşe ile,
Şükran borçluyuz sizlere,
Emanetin çoktur üzerimizde.
Melek gibi kalbin var,
Emsalsiz el işlerin,
Rengarenk gülüşlerin,
Yüreğimizdesin öğretmenim,
Ebedi olsun öğrettiklerin,
Merhamet doludur yüreğin.
Canım öğretmenimsin,
Eğlencelidir gülüşlerin,
Mutluluk verir sözlerin,
İzindedir öğrencilerin,
Lakin az gelir derslerin,
Ezber bozar bilgilerin
Kalbimde yerin ayrı,
Üzmeyiz seni bundan gayrı,
Biliyorsun ki özelliklerimiz farklı,
Rahat ol yine de sen,
Anlıyoruz anlattıklarını.
Melek yüzlü güzel öğretmenim,
Ellerinden öperim,
Hayallere dalsam da derslerde,
Toparlanırım seni görünce,
Anne gibi şefkatinle,
Pay edersin sevgini hepimize.
Böldün, çarptın, çıkardın,
Eksiltmedin, çoğalttın,
Layıkıyla bu işleri yaptın,
Gülüşünle bizlere neşe kattın,
İnşallah kadro alırsın,
Nice yıllar bizimle olasın.
Gelip uğraştın bizle bıkmadan,
Üzmek istemeyiz seni hiçbir an,
Lakin oluyor zaman zaman,
Annem oldun inan,
Yüreğimdesin her an.
Sevdik seni bir kere,
En içten dileklerle,
Vedalar olmasın bize,
Derslerimiz eğlencelidir sizinle,
Emekleriniz sonsuzdur üzerimizde.
Ne güzel öğrettin sen bize,
Anlam kazandı seninle İngilizce,
Değerlisin bizlere,
İlerliyoruz senin sayende,
Renkli, güzel günlere,
Erişeceğiz seninle.
Can öğretmenim, canım öğretmenim,
En disiplinli, ciddisin sen,
Mutlu ettin sen bizi,
Anlattın her şeyi,
Liderimiz sensin, hep bizimlesin.
Sevgili öğretmenim,
Emek verenim,
Leylak kokulum,
Ceylan bakışlım,
Ellerinden öperim,
Ne desen ederim.
En sempatik, en iyi öğretmenim,
Sevgisi bitmeyen, tükenmeyenim,
İnci gibi pırıl pırıl,
Neşe kaynağım sensin öğretmenim.
Yaşasın hocamız,
Arkasından koşarız,
Saygısı, sevgisi,
İnsanlara ilgisi,
Ne güzeldir dersleri.
Ödüllendirirsin beni sevginle,
Zaman zaman üzsem de seni,
Gül yüzünde hep bir tebessüm,
Üşümüyor kalbim,
Renk kattın dünyama iyi ki varsın.
Okula her geldiğimde,
Seni arar gözlerim,
Mutlu geçer derslerin,
Akılda kalır esprilerin,
Ne de güzel deneylerin.
Fidan boylu, güzel öğretmenimsin,
Ahlakınla, duruşunla örneksin,
Tasarımlarınla yol gösterirsin,
Minnettarız sana bütün öğrencilerin,
Arzuyla beklenir tüm derslerin.
Her ritmi bilir,
Azimle çalar gitarı,
La, si, do notaları öğretirsin bizlere,
İmreniriz hep size,
Lütfen hep yaşayalım müzikle.
Gözlerin var ya bizi bizden alan,
Üstümüzdeki huzursuzluğu kaldıran,
Leyla olup bizi mecnun yapan,
Sırdaş olup dertlerimize ortak olan,
Üşüyen kalbimizi bilgisiyle ısıtan,
Mutluluğumuzsun, bizi hayata bağlayan.
Nice bilgiler öğretir bizlere,
İnandık sana yüreğimizle,
Hoş görülü duruşunla örnek oldun bizlere,
Asmadın hiç güler yüzünü,
Nasihat ettin hep bizlere.
Hangi eğitim sistemi içinde olursa olsun, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, öğretmenin öğrenciyle göz göze geldiği bir an vardır.
O anda öğretmen, öğrencinin gönül kapısından girerek zihnine ulaşır ve işte o an eğitim başlar.
Öğretmenin gücü binlerce yaşam inşa eder…
"Sadece eğitimin değil, ülkenin lokomotifi öğretmendir. Gücünün sınırı tahminlerin çok ötesindedir."
Bu samimi duygularla hazırlanmış öğretmenler günü törenimize emek veren kıymetli öğrencilerimize , Başta Nesibe Gökmen, Esin Yılmaz ve Halil İbrahim Aydemir olmak üzere; Sema Cansız'a, değerli misafirimiz Kılıçaslan Çoban'a teşekkürlerimizi sunarız.
Kitaplar, bilgi ve tecrübeyi koruyan ve geleceğe taşıyan ölümsüz eserlerdir. Kitaplar, kültür ve medeniyetimizin kaynağı ve koruyucusudur. İnsan beyninin kitaba ve onun içindeki bilgiye olan ihtiyacı, bedenin havaya, suya ve ekmeğe olan ihtiyacı gibidir. Kitap ve faydalı bilgi ile beslenen aklın gönül dünyası aydınlık, bilgi ve kitaptan uzak olan aklın gönül dünyası karanlıktır.
Evimizde her gün akşamları kitap okuma saatleri olsun. Akşam saat sekizden itibaren dokuz buçuk ona kadarki zamanı kitap okumaya ayıralım. Televizyonları kapatalım. Çayları demleyelim. İlk yarım saat, kitap ya da dergiden seçilen önemli bir kısmı aileden biri okusun herkes sükûnetle dinlesin, ardından bu okunan yerin müzakeresi yapılabilir ya da herkes kendisi takip ettiği kitap ya da dergiyi okumaya devam eder. Böyle güzel bir meziyeti olan ailede huzur olur, böyle bir ailede yetişen kişiler de bilgili, beşerî ilişkileri seviyeli, özgüven sahibi olgun kişiler olurlar. Bir insanın hayatta kendisine yapabileceği en büyük iyilik bilinçli bir okur olmaktır.
Necip Fazıl Ortaokulu olarak " Kitapların Büyülü Dünyasına Yolculuk" projemiz bu yıl da devam etmektedir. Öğrencilerimize okumayı sevdirmek, okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla ilgilerini çekebilecek zevkle okuyacakları yeni kitaplar aldık. Öğrencilerimiz sene boyunca bu kitapları dönüşümlü olarak okuyabilecek ve sene sonunda sınıfta en çok kitap okuyan öğrencimiz "Yılın Kitap Kurdu" olarak ödüllendirilecektir. Kitabın varsa geleceğin var..
Harika projemize destek veren sevgili öğrencilerimize ve Türkçe Öğretmenimiz Nesibe GÖKMEN'e teşekkür ederiz.
Sene başında 6. Sınıflar arasında " Kitapların Dünyasına Yolculuk" adlı projemiz kapsamında Türkçe ve Okuma Becerileri dersinde öğrencilerimize okumayı sevdirmek ve okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla öğrencilerimizin ilgisini çekecek, zevkle okuyabilecekleri seviyelerine uygun kitaplar almıştık. Sene boyunca öğrencilerimiz bu kitapları dönüşümlü olarak okudu.
Bu kitaplar sayesinde bazen uçan bir halıya binerek, bilinmedik diyarlara yolculuk ettiler, bazen yeni arkadaşlıklar kurduklar; hüzünlerini, neşelerini bu yeni arkadaşlarıyla paylaştılar, bazen de hiç tanımadıkları evlere misafir oldular. Tarihin sayfalarında koşar adım dolaştılar; destanlara, trajedilere tanıklık ettiler. Geçmişin elem verici olaylarını değiştirmeye güçleri yetmese de geleceğimizi kitaplardan edindikleri tecrübelerle inşa edecekler.
Sene sonunda da 6. sınıflarda kitapların bu büyülü dünyasında en fazla dolaşan, bu yolculukta okumanın tadına varan öğrencilerimize karne töreninde hediyeleri takdim edildi.
6.Sınıflar Arasında En Çok Kitap Okuyan Öğrencilerimiz:
Birinci: Şeker BULGUROĞLU (6/D)
İkinci: Muhammet Taha DAŞGIN (6/A)
Üçüncü: Neslihan IRMAK (6/B)
Dördüncü: Tuna Berk KORKMAZ (6/C)
Araştıran, inceleyen, irdeleyen, " OKUYAN" bir toplum olmamız dileğiyle…
Projemiz kapsamında en fazla kitap okuyan ve ödüllerini alan öğrencilerimizi tebrik eder, projemizi yürüten Türkçe öğretmenlerimiz Nesibe GÖKMEN ile Fatma DURNA KIRCI'ya teşekkür ederiz.
Dil, bir milletin diğer bir milletten farklı konuşmasıdır. Milletler duygularını, düşüncelerini, evrendeki bütün varlıkları kendilerine göre seslendirirler. Dil bir milletin ses dünyasıdır. Millet bu anlamda dile kendi damgasını vurur.
Dil bir milletin düşünce sistemini gösterir. İnsan düşündüklerini dile yansıttığına göre bir dil onu kullanan milletin nasıl düşündüğünü, zihninin nasıl çalıştığını ortaya koyar; millî düşünce biçimini ortaya çıkarır. Milletlerin hayat görüşleri, düşünce tarzları, zekâ keskinliği, ruh derinliği ve duygu inceliği o milletin dilinde saklıdır. Kullandığımız kelimeler bunun en güzel göstergesidir.
Günümüzde hayat standartlarının değişimi, internetin hayatımızda büyük yer kaplamaya başlaması gibi daha birçok nedenle çoğu sözcük yok olma tehlikesi yaşıyor. Bu projeyle unutulmaya yüz tutmuş kelimeleri gün yüzüne çıkartıp yeniden kullanımına teşvik ederek dilimizin zenginliğini göstermek amaçlanmıştır.
PROBLEM
Büyüklerimizin kullandığı, şu an çoğu kişinin anlamını bilmediği belki de hiç duymadığı unutulmaya yüz tutmuş birçok kelimemiz var,
ÇÖZÜM
Unutulan kelimleri derleyip yeniden günlük konuşma dilimize kazandırmak
PROJE GÖREVLİLERİ
Projemizi hazırlayan Nesibe GÖKMEN'e (Türkçe Öğretmeni), Neslihan IRMAK'a (6/B Sınıfı Öğrencisi) ve Şeker BULGUROĞLU'na(6/D Sınıfı Öğrencisi) teşekkür ederiz.
Proje ile ilgili daha detaylı bilgi için aşağıdaki linki tıklayınız.
Okulumuz Türkçe öğretmenleri Yasemin METİN, Esin YILMAZ ve Nesibe GÖKMEN´in hazırladıkları münazara etkinliğinin birincileri olan 7-B sınıfı öğrencilerimiz;
MELİSA UZAR
ELA NAZ YILDIRIM
ASİYE NUR AZİZ
İREM DENİZ TOPAL birincilik ödüllerini Okul Müdürümüz Erhan EKEN ve Türkçe öğretmenimiz Nesibe GÖKMEN´in elinden aldılar,
Öğrencilerimizin hem eğlendiği hem de öğrendiği münazara etkinliğini düzenleyen Türkçe öğretmenlerimiz Yasemin METİN, Esin YILMAZ ve Nesibe GÖKMEN´e, münazaraya katılan tüm öğrencilerimize teşekkür ederiz.
Ayrıca Münazara etkinliğimizi kazanan Melisa UZAR,Ela Naz YILDIRIM,Asiye Nur AZİZ ve İrem Deniz TOPAL´ı tebrik ederiz.
2018-2019 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NECİP FAZIL ORTAOKULU 7. SINIFLAR ARASI
TARTIŞARAK ANLAŞIYORUZ MÜNAZARA ETKİNLİĞİ
Münazara, bir konuda karşıt görüşleri savunan takımların fikirlerini çarpıştırdıkları bir tartışma platformudur. Tüm tartışma türleri bir araya getirildiğinde diğerlerinden belirgin farklarıyla sıyrılan münazara türünün diğerlerinden ayrılan en belirgin özelliği ise tartışmanın yarışma havası içinde yapılıyor ve münazara teknikleri bakımından özel olmasıdır. Bu türde katılımcılar bir jüri önünde tartışır ve tartışmanın galibi olmak için yarışır.
KONU:
Tez: Bireyler ekonomik getirisine göre meslek tercih etmelidir.
Antitez: Bireyler sevdikleri ve ilgi duydukları meslekleri tercih etmelidir.
AMAÇ :
Öğrencilerin; okuyan, sorgulayan, yorumlayan, yapıcı, üretken, girişimci ve verimli kişiler olarak yetişmelerine katkı sunmak, öz güven ve sorumluluk duygularını artırmak; Türkçeyi doğru ve etkin bir şekilde kullanma becerilerini geliştirmek, toplum içinde kendilerini sözlü olarak ifade edebilmelerini sağlamak, özgün fikir üretebilme, karşılaştıkları problemlere bireysel veya başkalarıyla iş birliği içinde çözüm bulma ve projeler geliştirebilme yeteneklerini geliştirmek, farklı görüşleri istatistikî bilgilerle savunabilme, mantık yürütme, tezler ortaya koyma ve antitezler üretme konusunda kabiliyetlerini geliştirmektir.
SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ:
YASEMİN METİN
ESİN YILMAZ
NESİBE GÖKMEN
1.TUR
TEZ GRUBU ANTİTEZ GRUBU
7-B 7-E
MELİSA UZAR HASAN HÜSEYİN ÇAKIR
ELA NAZ YILDIRIM NACİYE SULTAN ÜRGEN
ASİYE NUR AZİZ YUNUS EMRE ARSLAN
İREM DENİZ TOPAL (Yd.) AYBÜKE BAŞOL(Yd.)
2.TUR ANTİTEZ GRUBU
7-H 7-C
HÜMEYRA ZEYNEP KUBİLAY BETÜL NUR ÜNLÜ
MEHMET EREN KILIÇASLAN METEHAN ÖZKILIÇ
TAHSİN EFE GEMİCİ NAHİDE BETÜL EZBER
EZEL NUR ÖZÇELİK(Yd.) YAĞMUR KOCAOĞLU (Yd.)
3.TUR
TEZ GRUBU ANTİTEZ GRUBU
7-F 7-G
MEDİNE BENT EMİNE NERGİS KAYA
BERİVAN MEDİNE ÖZTÜRK YAZGI SELVİ
ELİF NAZ ŞİMŞEK RÜMEYSA EBRAR GANİ
ELİF YALÇIN(Yd.) NİSANUR ÖZKAN(Yd.)
4.TUR
TEZ GRUBU ANTİTEZ GRUBU
7-A 7-D
EMİRHAN BAYSAL ÖZLEM TİRYAKİ
CEREN AYKUT FATMANUR YILMAZ
CEREN NUR TÜRKMEN GÖKHAN TAŞÇI
HAVVA AKBAŞ(Yd.) KISMET ALICI(Yd.)
1,2,3 VE 4. TUR SONUCU GRUPLARIN PUANLARI:
7-A 85,11
7-B 87,98
7-C 60,31
7-D 82,86
7-E 74,99
7-F 83,76
7-G 80,88
7-H 73,32
1,2,3 VE 4. TUR SONUCU EN YÜKSEK PUANI ALIP FİNALE KALMAYI HAK KAZANAN GRUPLAR:
TEZ: Başarıya ulaşmak için zeka önemlidir.
ANTİTEZ: Başarıya ulaşmak için çalışmak önemlidir.
TEZ GRUBU ANTİTEZ GRUBU
7-A 7-B
EMİRHAN BAYSAL MELİSA UZAR
CEREN AYKUT ELA NAZ YILDIRIM
CEREN NUR TÜRKMEN ASİYE NUR AZİZ
HAVVA AKBAŞ(Yd.) İREM DENİZ TOPAL (Yd.)
FİNAL GRUP PUANLARI:
7-A 82,2
7-B 84,86
MÜNAZARA YARIŞMASINI KAZANAN GRUP:
7-B
MELİSA UZAR
ELA NAZ YILDIRIM
ASİYE NUR AZİZ
İREM DENİZ TOPAL (YEDEK)
Öğrencilerimizin hem eğlendiği hem de öğrendiği münazara etkinliğini düzenleyen Türkçe öğretmenlerimiz Yasemin METİN, Esin YILMAZ ve Nesibe GÖKMEN´e, münazaraya katılan tüm öğrencilerimize teşekkür ederiz.
Ayrıca Münazara etkinliğimizi kazanan Melisa UZAR,Ela Naz YILDIRIM,Asiye Nur AZİZ ve İrem Deniz TOPAL´ı tebrik ederiz.
Kış aylarında sofralarımızın vazgeçilmez çorbalarından olan tarhananın öyküsünü merak ettiniz mi?
Dilimize Farsçadan geçmiş bir kelime olan tarhana Orta Asya, Balkanlar ve Anadolu'da çeşitli yapım şekilleriyle farklılıklar gösteren besleyici bir gıdadır. Tarhana çorbası çok eski geleneklerimizden biridir. Türkiye' de de yörelere göre farklı tarhana hazırlama biçimleri görülür. Ana malzemesi olan yoğurdun çeşitli malzemeler eklenerek kurutulması ile elde edilir. Yurdumuzun birçok yöresinde tarhana yapılmakta hatta Maraş tarhanası ihraç edilerek ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır.
Milli Kültürümüz teması içinde yer alan Tarhananın Öyküsü adlı metnimizi işlerken sınıfımızda öğrencilerimizle birlikte tarhana çorbası pişirdik. Çok lezzetli, eğlenceli güzel bir öğrenme oldu.
Bu lezzetli etkinliğimizi yapan öğrencilerimize ve Türkçe öğretmenimiz Nesibe GÖKMEN´e teşekkür ederiz.
ÇOCUK GÖZÜYLE DEYİMLER VE ATASÖZLERİ 3 BOYUTLU MAKET YARIŞMASI ÖDÜL ALAN ESERLER VE SAHİPLERİ ;
1)İLAYDA DAĞLI (5/D) (EŞEĞİNİ SAĞLAM KAZIĞA BAĞLAMAK)
2)ESMA NUR TÜRK (5/E) (ARMUT PİŞ AĞZIMA DÜŞ)
3)HIZIR ARDA GÖKDEN (5/E) (ÖĞÜT ALMAK)
MANSİYON) ENES ÇETİN (5/A) (DOLAP ÇEVİRMEK)
ÇOCUK GÖZÜYLE DEYİMLER VE ATASÖZLERİ RESİM YARIŞMASI ÖDÜL ALAN ESERLER VE SAHİPLERİ ;
1)BENAN MİNA MUTLUOĞLU (6/E) (GÖZ BEBEĞİ)
2)ZÜLBİYE BAYRAM (6/D) (GECEYİ GÜNDÜZE KATMAK)
3)AÇELYA SİNOPLU (6/G9) (AĞZINDAN GİRİP BURNUNDAN ÇIKMAK)
MANSİYON) PINAR KARA (6/A) (BOYNU KILDAN İNCE)
Çocuk gözüyle deyimler ve atasözleri sergimizin birbirinden güzel tüm eserleri bizim gözümüzde birinci olmuşlardır. Sergiye katılan eser sahibi öğrencilerimize teşekkür ederiz.
Sergi esnasında öğretmen, öğrenci ve velilerimiz en çok beğendiği eserleri seçerek oy kullandılar. Yapılan değerlendirme sonucunda sıralama yukarıdaki gibi oluşmuştur.
Değerlendirme sonucu ödül alan öğrencilerimizi tebrik ederiz.
Serginin ve çalışmaların organizasyonunu yapan, bu harika eserleri bizlerle buluşturan Türkçe öğretmenlerimiz Nihan TÜMER ile Nesibe GÖKMEN´i tebrik eder ve teşekkürlerimizi sunarız.
Okulumuzun düzenlediği ´Çocuk Gözüyle Deyimler ve Atasözleri´ sergimiz 2 gün izleyicilerle buluştu.
Sergimizde öğrenci - veli birlikte çalışarak ürettikleri görsel olarak zenginleştirilmiş maketlerle desteklenmiş eğitici - öğretici eğitim öğretim materyalleri ortaya çıkarmıştır.
Deyimler bir dilin zenginliğinin göstergesdir. Atasözleri ise bir ulusun tecrübelerini yansıtır. Türkçe deyimler ve atasözleri açısından oldukça zengin bir dildir. Eğitimde ise görsel materyaller kalıcı öğrenmede oldukça önemli bir yere sahiptir. Özellikle soyut ve mecaz kavramlar içeren deyimler ve atsözleri anlama ve yorumlama açısından kimi zaman zorluk yaşatmaktadır. Necip Fazıl Ortaokulu öğrencileri seçtikleri deyim ve atasözlerine boyut kazandırarak kendilerince yorumladılar. Üç boyutlu deyimler ve atasözleri ile görsel materyallerin öğrenmeye katkısını bir kez daha vurgulamış oldular.
Necip Fazıl Ortaokulu öğrencileri atasözleri ve deyimleri 3 boyutlu şekle dönüştürüp sergisini açtı.Öğrencilerimizin üç aylık özverili çalışma sonunda atasözlerinin ve deyimlerin üç boyutlu halini sergileyerek velilerin ve davetlilerin büyük ilgisini topladı.
Proje sorumlusu öğretmenlerimiz Nihan TÜMER ve Nesibe GÖKMEN amaçlarını şöyle anlattı: "Amacımız öğrencilerimize atasözlerimizi ve deyimlerimizi daha iyi benimsetip kavramalarını sağlamak. Atasözleri ve deyimleri görselleştirip 3 boyutlu hale getirip sergiledik. Böylece yaptığımız çalışmayla çok ilginç ve farklı bakış açılarıyla deyimlere ve atasözlerine bir kere daha baktık." dedi.
Sergiyi değerlendiren Necip Fazıl Ortaokulu Müdürü Erhan EKEN şunları söyledi: "Öğrenmeyi daha ilginç ve etkili hale getiren bu tür etkinliklerin öğrencilerimizin çalışma performansını ve görsel-zihinsel zekasını olumlu yönde etkiliyor.Yaparak yaşayarak öğrenmeyi destekleyici el emeği çalışmalar öğrencilerimize soyut ifadeleri somutlaştırarak kalıcı öğrenmelerini sağlamıştır.Emeği geçen öğrencilerimize, velilerimize ve projeyi yürüten Türkçe öğretmenlerimiz Nihan TÜMER ile Nesibe GÖKMEN´e bu güzel sergi için teşekkür ederim.´ Dedi.
Sergiye katılan misafirimiz Necip Fazıl İkokulu Müdürü Ergün İNCEÖZ ise ´Çocukların yaparak ve yaşayarak öğrenmesine fırsat tanıyan, güzel bir çalışma olmuş. Eser sahiplari öğrencileri ve sergiyi düzenleyen öğretmenlerinizi tebrik ederim.´ Dedi
Sergi aynı zamanda farklı bir değerlendirme sistemi ile dikkatleri çekti.,. Sergimize gelen izleyiciler en çok beğendikleri eserleri seçerek kapalı usul oy kullandılar. Oyların sayımı sonucu en çok oy alan ilk 3 çalışma okulumuz tarafından ödüllendirilmesi de sergiye ayrı bir heyecan kattı.
Ödül alan eserler ilerleyen günlerde internet sitemizden duyurulacaktır.
Tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır.
Turgut Özakman
Tiyatrosu olan bir ülkede kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar sürüp gitmez.
William Hazlitt
Sanattan mahrum bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
Atatürk
Tiyatro, toplum kültürünün aynasıdır. Eski Yunan´da "seyircilerin oturduğu yer" anlamına gelen tiyatro, "Bir hikâyeyi, sahne olarak ayrılmış bir yerde, oyuncuların söz ve hareketleriyle canlandırma sanatı." olarak tanımlanmaktadır.
Tiyatroda seyredilen her oyun birkaç saatlik zaman dilimi içinde çocuklara hayata dair farklı konularda yeni şeyler öğretmekte, onların kişisel gelişimlerine doğrudan katkı sağlamaktadır. Tiyatro çocuklara yaşadığı toplumun bir üyesi olma bilincini aşılar. Olaylara farklı açılardan bakabilme becerisi kazandırır. İşbirliği ve dayanışmayı öğretir. Estetik algıyı geliştirir ve sanata olan ilgiyi arttırır. Çocuğun duygusal gerginliklerden uzaklaşmasına ve bireysel sorunlarına çözüm üretmesine yardımcı olur. Işık, ses ve sahne düzenlemesi ile onların farklı duyularına hitap eder. Oyunun ciddi bir iş olduğunu çocuğa göstererek yaratıcılığını harekete geçirir. Bir kere izlediği sahnede yaşanılanı sinemadaki gibi defalarca başa alıp izleme şansı yoktur. İzlediği gerçektir. İnsanlar, sesler, dokular...
Keçiören Belediyesi Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonunda "Malum Ailem İnternet" çocuk oyunuyla biz de öğrencilerimizin farklı dünyalarla tanışmasına vesile olduk. Hem eğlendik hem öğrendik. Karagöz ve Hacivat'la günlük hayatta farkına varmadan esiri olduğumuz interneti nasıl da yanlış kullandığımızı gördük. Keçiören Belediyesine ve tiyatro oyuncularımıza sonsuz teşekkürler...
Tiyatro gezimize katılan değerli öğrencilerimize ve gezi organizasyonunu düzenleyen Türkçe öğretmenlerimiz Nesibe GÖKMEN ile Yasemin METİN 'e teşekkür ederiz.
Gerçek bilgi kaynaklarımız kütüphanelerimizdir.
Milletleri ilerleten ve yükselten, zengin kitaplıklardır. (H.Flecher)
Kütüphaneler olmasaydı, ne mi olurdu? Geçmişimiz ve geleceğimiz hiç olurdu. (Ray Bradbury)
Kitapların olmadığı bir dünya düşünülemez. Eğitimin, bilimin, sanatın temeli kitaba dayanır. Kuşkusuz çoğu kişinin kendi evinde kitaplığı vardır, ama buradan sadece kendisi ve yakınları, tanıdıkları yararlanabilir. Oysa kütüphanelerden çok geniş kitlelerin yararlanma imkânı vardır. Üstelik böyle bir özel kitaplığa sahip olan kimsenin de kütüphanelere ihtiyacı vardır. Çünkü özel bir kitaplık asla kütüphanelerin zenginliğine erişemez.
Günümüzde uygarlık çok gelişmiştir. "Radyo, televizyon, bilgisayar, internet" gibi iletişim ve bilgilenme araçları çok gelişmiştir. Ne kadar gelişse, yaygınlaşsa da bunların hiçbirisi kitabın yerini tutamaz. Zaten dünyanın en gelişmiş ülkelerinde kitaba, kütüphaneye olan ilginin azalmaması, hatta artması bunun delilidir. Bu gerçeğin bilincindeki Türk Kütüphaneciler Derneğinin girişimleriyle 1964'ten bu yana mart ayının son pazartesi başlayan hafta "Kütüphaneler Haftası" olarak değerlendirilmektedir. Hafta boyunca okullarda, görsel ve yazılı basında kütüphanelerin önemi anlatılır. Bu konuya halkın dikkati çekilir. Kütüphaneler hakkında bilgi verilir. Haftanın amacı öğrencilerde okuma alışkanlığını ve zevkini geliştirmek, kitap sevgisini arttırmak, öğrencilerin kitaplardan daha çok yararlanmalarını sağlamaktır.
Biz de bu amaçla okulumuz öğrencileriyle Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi´ne bir gezi düzenledik.
Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi ilk olarak 25 Temmuz 1922'de Maarif Vekaleti´nin alt katındaki odalarda hizmet vermeye başladığını, 26 Temmuz 1922 tarihli Hakimiyet-i Milliye gazetesinde "Maarif Umumi Kütüphanesi" başlığı altında kütüphanenin açılışının halka bildirildiğini, 1985 yılında Milli Kütüphanenin kurucusu Adnan Ötüken´e ithaf edilerek adı Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi olarak değiştirildiğini, kütüphanenin 56.000 üzerinde cilt kitap ve süreli yayından oluşan koleksiyonu ile Türkiye'nin en büyük halk kütüphanelerinden biri olduğunu öğrendik.
Geliniz kütüphanelerimize ziyaretleri çoğaltalım, çocuklarımızı, gençlerimizi kitaplarla tanıştıralım, beyinlerimizi ve gönüllerimizi kitaplarla geliştirelim, zenginleştirelim, onlarla yolumuz açılsın; ufkumuz, gönlümüz zenginleşsin...
Öğrencilerimizin ufkunu açan, bu güzel geziyi düzenleyen Türkçe Öğretmenimiz Nesibe GÖKMEN´e ve geziye katılan sevgili öğrencilerimize teşekkür ederiz.
Bu hafta okulumuz 6//C sınıfı öğrencileri Şükrü YAYIKAN ve Şeymanur AĞÖREN, 6/D sınıfı öğrencilerimiz Gülhayat ACAR ile Semanur GÜÇLÜ adlı öğrencilerimiz örnek davranışlarından dolayı "HAFTANIN YILDIZLARI" olarak seçilmişlerdir.
Alkışlar sizin için.
Bu örnek öğrencileri yetiştiren başta ailelerini, öğretmenlerimizi ve uygulamayı yapan 6/C ve 6/D sınıf öğretmenlerimiz Feyza AYTAÇ ÖZDEN, ve Nesibe GÖKMEN ´i kutlar, teşekkür ederiz.
"Zamirler Zarf İçinde"
Zamirler ismin yerini tutar
Dörde ayrılır bu "ADIL"lar
Ben, sen, o; biz, siz, onlar
"Kişi" zamirleridir işte bunlar
"İşaret" zamirleridirler
Bu, şu, o; bunlar, şunlar onlar
Ötekiler, berikiler
Kimi, çoğu, birkaç, bazı
"Belgisiz" olmaya çoktan razı
Tabi sonunda bir "Soru"muz olacak
İsmin yerini soruyla tutacak
Kim, ne, hangisi, nereye…
Dil bilgisi konumuz olan "zamir" leri pekiştirmek amacıyla bir yarışma düzenledik. Öğrenciler kura ile çektikleri cümleleri uygun zarflara yerleştirebilmek için birbirleriyle yarıştılar. İlk önce bitiren zile basarak doğru bildiği cümleler sayısınca puan aldı. Öğrencilerimiz bu etkinlikte eğlenerek ne kadar öğrendiklerinin farkına vardılar.
Bu harika etkinliği düzenleyen sevgili öğrencilerimize ve Türkçe Öğretmenimiz Nesibe GÖKMEN´e teşekkür ederiz.
Bu hafta okulumuz 6/B sınıfı öğrencimiz Salih Emre AKIN, 6//C sınıfı öğrencileri Efehan GÜLYÜZ ve İrem KATRANCI, 6/D sınıfı öğrencilerimiz Zehra UYGUN ile Zehra DEDE adlı öğrencilerimiz örnek davranışlarından dolayı "HAFTANIN YILDIZLARI" olarak seçilmişlerdir.
Alkışlar sizin için.
Bu örnek öğrencileri yetiştiren başta ailelerini, öğretmenlerimizi ve uygulamayı yapan 6/B, 6/C ve 6/D sınıf öğretmenlerimiz Feyza AYTAÇ ÖZDEN, Nesibe GÖKMEN ve Nurcan KILIÇ BİLGİN ´i kutlar, teşekkür ederiz.
Bu hafta okulumuz 6/B sınıfı öğrencimiz İshak SARITAŞ, 6//C sınıfı öğrencileri İrem Sultan ÜNAL ve Eray DEMİRKAYA, 6/D sınıfı öğrencilerimiz Şeker BULGUROĞLU ile Nisa Nur TEKİN adlı öğrencilerimiz örnek davranışlarından dolayı "HAFTANIN YILDIZLARI" olarak seçilmişlerdir.
Alkışlar sizin için.
Bu örnek öğrencileri yetiştiren başta ailelerini, öğretmenlerimizi ve uygulamayı yapan 6/C ve 6/D sınıf öğretmenlerimiz Feyza AYTAÇ ÖZDEN, Nesibe GÖKMEN ve Nurcan KILIÇ BİLGİN ´i kutlar, teşekkür ederiz.
Bu hafta okulumuz 6/B sınıfı öğrencimiz Neslihan IRMAK 6//C sınıfı öğrencileri Mithat Eran AYNA ve Gülnaz ÇİVİCİ, 6/D sınıfı öğrencilerimiz Muhammet Kerem ATAÇ ile Muhammed KILIÇ adlı öğrencilerimiz örnek davranışlarından dolayı "HAFTANIN YILDIZLARI" olarak seçilmişlerdir.
Alkışlar sizin için.
Bu örnek öğrencileri yetiştiren başta ailelerini, öğretmenlerimizi ve uygulamayı yapan 6/C ve 6/D sınıf öğretmenlerimiz Feyza AYTAÇ ÖZDEN,Nurcan KILIÇ BİLGİN ve Nesibe GÖKMEN´i kutlar, teşekkür ederiz.
Bu hafta okulumuz 6/C sınıfı öğrencileri Şükrü YAYILKAN ve Dilara DİLMEN, 6/D sınıfı öğrencilerimiz Elif Naz GÖKÇE ile Sude Melek ÖLMEZ adlı öğrencilerimiz örnek davranışlarından dolayı "HAFTANIN YILDIZLARI" olarak seçilmişlerdir.
Alkışlar sizin için.
Bu örnek öğrencileri yetiştiren başta ailelerini, öğretmenlerimizi ve uygulamayı yapan 6/C ve 6/D sınıf öğretmenlerimiz Feyza AYTAÇ ÖZDEN ile Nesibe GÖKMEN´i kutlar, teşekkür ederiz.
Bu hafta okulumuz 6/C sınıfı öğrencileri Berat EKİM ve Muslina KAYA, 6/D sınıfı öğrencilerimiz Emirhan KURU ile Zehra UYGUN adlı öğrencilerimiz örnek davranışlarından dolayı "HAFTANIN YILDIZLARI" olarak seçilmişlerdir.
Alkışlar sizin için.
Bu örnek öğrencileri yetiştiren başta ailelerini, öğretmenlerimizi ve uygulamayı yapan 6/C ve 6/D sınıf öğretmenlerimiz Feyza AYTAÇ ÖZDEN ile Nesibe GÖKMEN´i kutlar, teşekkür ederiz.
Bu hafta okulumuz 6/C sınıfı öğrencileri Şeyma Nur AĞÖREN ve Enes UNCU adlı öğrencilerimiz örnek davranışlarından dolayı "HAFTANIN YILDIZLARI" olarak seçilmişlerdir.
Alkışlar sizin için.
Bu örnek öğrencileri yetiştiren başta ailelerini, öğretmenlerimizi ve uygulamayı yapan Türkçe öğretmenimiz Nesibe GÖKMEN´i kutlar, teşekkür ederiz.
Türkçe ve okuma becerileri dersinde öğrencilerimize okumayı sevdirmek ve okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla öğrencilerimizin ilgisini çekebilecek, zevkle okuyacakları, seviyelerine uygun kitaplar aldık.
Yıl boyunca öğrencilerimiz bu kitapları dönüşümlü olarak okuyabilecek ve sene sonunda sınıfında en çok kitap okuyan öğrencilerimize ödüller verilecek.
Öğrencilerimiz yıl boyunca bu etkinlik sayesinde kitapların büyülü dünyasında yolculuğa çıkacak.
Bu güzel etkinliği düzenleyen Türkçe Öğretmenimiz Nesibe GÖKMEN´e ve çalışkan öğrencilerimize teşekkür ederiz.