T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / KEÇİÖREN - Necip Fazıl Ortaokulu

GİZEMLİ YOLLAR :ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ

Hapishanenin kısaca tarihinden bahsetmek istiyoruz. Hapishane, 1925 yılında inşa ediliyor. Özellikle Altındağ tarafında inşa edilmesinin nedeni, kurulduğu bölgede sürülecek alanların fazla olması. Böylece mahkumların faydalı işler yapacağı, ıslah olacağı ve topluma kazandırılacağını düşünüyor Carl Christoph.

Her ne kadar insanları topluma kazandırmak gibi bir amaç olsa da gerçekte öyle olmuyor. Ulucanlar hapishanesi büyük acılara tanıklık ediyor.

Cezaevinin soğukluğunu girişten itibaren hissediyoruz. Bu tarz yerlerin soğukluğu bir başka oluyor. Bildiğinizin dışında... İçinizi daha da çok ürperten bir soğuk... Bunun net bir tarifi yok; anca o soğukluğu hissederseniz anlarsınız.

Cezaevinde ilk karşılaşılan koğuş, Hilton Koğuşudur. 9. ve 10. koğuş burada bulunuyor. Bu koğuş 1957 yılında dönemin milletvekili Osman Bölükbaşı'nın tutuklanması üzerine özel olarak yapılıyor. Ankara manzaralı olan Hilton odası, sonrasında Bülent Ecevit'in de tutukluluk dönemine tanıklık ediyor. Sadece bu isimlerle de kalınmıyor.Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Cevat Şakir Karaağaçlı, Nihat Subaşı, Fakir Baykurt,Ahmet Arif  gibi birçok isim de bu koğuşta tutuklu kalıyor.

Hilton koğuşundan müşahade (gözlem) odalarına doğru ilerliyoruz. Müşahede odaları, ceza evine şüpheli olarak gönderilen kişilerin cezası kesinleşinceye kadar bekletildiği, cezası kesinleştikten sonra da ilgili yerlere gönderilmek üzere kaldıkları bir yer. 

Hilton ve müşahede koğuşlarının ardından 4. koğuşta alıyoruz soluğu. Bu koğuşta hapishanedeki yaşam sergileniyor. 

4. koğuşun ardından 5. koğuşa geçiyoruz. Bu koğuşa girer girmez idam haberlerinin bulunduğu gazete haberleri ile karşılaşıyoruz.

6. koğuşa geldiğimizde de 5. koğuştaki gibi o dönem hapiste yatmış kişilerin hayat hikayelerini anlatan yazılar karşımıza çıkıyor. Bunlara ek olarak; Ulucanlar'da hapis yatmış ya da infaz edilmiş kişilerin eşyaları bulunuyor. 

7. koğuş, film-belgesel izleme salonu olarak geçiyor. 

7. koğuşun ardından zindanların bulunduğu bölüme doğru ilerliyoruz. 

Bu odalar çok karanlık odalar. Ayrıca diğer odalar kadar soğuk ve sıkıcı... 

Zindanların devamında hamamlara rastlıyoruz.

Hapishanenin diğer bölümlerine doğru ilerliyoruz. Bu bölümde kapalı görüş alanı bulunuyor. Mahkum ve mahkumların ziyaretçileri bu alanda görüşüyorlarmış.

Hapishaneden çıkmadan önce son durak; idam sehpasının bulunduğu bölüm. Dar ağacında hayatlarına "elveda" etmek zorunda kalmışlar...

İçimizde çok farklı hislerle ayrılıyoruz oradan... Tanıdığımız siyasi ya da edebi kişiliklerin hepsi geçiyor gözümüzün önünden. Acılarına üzülüyoruz... Acılarımıza üzülüyoruz. Ve son olarak barış dolu bir dünya diliyoruz 8-E ve 8-G sınıflarında öğrenim gören öğrencilerimle.

Bu anlamlı gezi için sevgili öğrencilerimize ve Türkçe öğretmenimiz Yasemin Metin'e teşekkür ederiz.

28-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-201928-11-2019

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 28.11.2019 - Güncelleme: 17.12.2019 08:56 - Görüntülenme: 1542
  Beğen | 23  kişi beğendi